3 Yılda 5 Yarışmaya Katılmak Bana Ne Kattı? Artıları ve Eksileri

Yaklaşık 1,5 ay önce İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’nden mezun oldum. Sadece üniversitenin beni istediğim yere getirmeyeceğini fark ettikten sonra okuldaki yarışma takımlarına dahil oldum ve pek çok yarışmaya katıldım. Bu yazımda ise sizlere katıldığım yarışmalardan, yarışmaların artılarından ve eksiklerinden bahsedeceğim.

3 Yıllık Yarışma Serüvenim

Üniversitenin ilk yılında neredeyse hiçbir şey yapmadım diyebilirim. Sadece kendi çapımda programlama öğrendim. İkinci senemde bir yarışmaya katılmalıyım dediğimde üniversitemdeki pek çok takım üye alım dönemlerini sonlandırmıştı. Bu sebeple ben de tek başıma katılabileceğim bir yarışma arayışına girdim.

Elektrik ve Elektronik Mühendisliği okuyordum ve tecrübesiz olduğum için bu alandaki yarışmalarda tek başıma bir şey yapmam olanaksızdı. Bu sebeple Teknofest’teki diğer yarışmalara da bakmaya karar verdim ve Uçan Araba Tasarım Yarışması’nı keşfettim. Yarışma sadece gerekli isterlerin yerine getirildiği konsept bir tasarımın yapılmasını içeriyordu. Tasarımcı değildim fakat tasarım yapmayı oldukça seviyordum. Bu yarışma hem yapılabilir hem de sevebileceğim bir yarışmaydı, bu nedenle vakit kaybetmeden bu yarışmaya başvurdum. Teknofest 2020 Uçan Araba Tasarım Yarışması katıldığım ilk yarışma oldu. Tek başıma katıldığım bu yarışmada 5. olmuştum ve En İyi Sunum Ödülü almıştım. Fakat bunlardan da önemlisi çıkardığım derslerdi. Yarışmada bir çok olay yaşadım, bunları ilerleyen günlerde farklı bir yazıyla paylaşacağım.

3. sınıfa geçtiğimde okulumuzun en büyük kulüplerinden biri olan IEEE İÜC bünyesinde yer alan İHA takımına başvurmuştum ve yazılım ekip birimine dahil olmuştum. İHA takımında Appa isimli bir döner kanat ve Alaca isminde bir sabit kanat araç ürettik ve bu araçlarla 2021 yılında Tübitak Uluslararası İHA yarışmasına katıldık. Önceki sene kazandığım tecrübelerle aynı sene içinde Uçan Araba Tasarım Yarışmasına da katılmaya karar verdim ve 3 kişilik bir ekiple yarışmaya katıldık. İHA yarışmasında dereceye giremedik, Uçan Araba Tasarım Yarışmasında da 8. olduk. O sene iki yarışmaya birden katılarak kısmen yanlış bir karar vermiştim ve bunun sonucunu da yarışmalar bitince farkettim. Bir sürü anı ve yepyeni tecrübelerle bir seneyi daha bitirmiştim.

Son sınıfta İHA takımında Yazılım Birimi Kaptanı görevini üstlendim. Takımımızın ismini ATLAS koyduk (önceden İÜC IEEE İHA olarak geçiyordu :o) ve o sene ATLAS’la Teknofest dışında Amerika’da düzenlenen ve dünyanın en prestijli İHA yarışmalarından birisi olan AUVSI SUAS’a katıldık. SUAS’tan derece alamadık ama TÜBİTAK Serbest Görev İHA Yarışmasında Türkiye 2.si olmayı başardık. Böylece üniversite hayatım bitmeden derece görmüş oldum.

Sonuç olarak 3 senede 5 farklı yarışmaya katıldım. Hepsi birbirinden yorucu, stresli ve zaman alıcıydı fakat şimdi dönüp baktığımda bu yarışmaların bana kattıklarını gördüğümde iyi ki katılmışım diyebiliyorum.

Bu kısmı yazının konudan sapmaması için olabildiğince kısa tutmaya çalıştım. Genel olarak hangi yarışmalara katıldığımdan ve sonuçlarından bahsettim. Aslında anlatabileceğim onlarca başlık var fakat bu yazının konusunu dağıtmamak için onları ilerleyen yazılarıma saklıyorum.

Yarışmalara Katıldım Da Ne Oldu? Yarışmaların Artıları

Teknik Gelişim

Yarışmaların tamamında bir problem vardır ve senden bu problemi çözmen istenir. Aslında mühendisliğin temelinde yatan şey de bu: problem çözmek. Bu sebeple yarışmalarda kendime en çok teknik anlamda katkı sağladığımı söyleyebilirim. Uçan Araba Tasarım Yarışması için Blender programını ve 3 boyutlu modellemeyi öğrendim. İHA yaırşmalarında Python ve C# programlama dillerini öğrendim ve gerçek dünyada karşılığını görebileceğim projelerde yer alma fırsatını yakaladım.

Yarışmalara katılmayıp da bu tarz programları ve teknik bilgiyi kendim de öğrenebilirdim fakat yarışmalar size gerçek bir senaryo sunuyor ve bu senaryoda normalde olduğundan çok daha farklı problemlerle karşılaşabiliyorsunuz. Ayrıca yaptığınız çalışmaların bir rekabet ortamında olması size ekstra motivasyon sağlıyor.

Sosyal Gelişim

İHA takımına katıldığımda ilk zamanlarda oldukça zorlanmıştım çünkü ilk defa bir ekiple beraber çalışma yapıyordum. Takımımız yaklaşık 15-20 kişiydi. Yazılım ekibinde ise 5-6 kişi vardı. Zaman içinde ekip çalışmasının ne demek olduğunu öğrendim ve soft skillerimi geliştirdim. Ayrıca bitmeyecek dostluklar edindim.

Bir yazılımcı olarak kendinizi teknik anlamda çok iyi yerlere getirebilirsiniz. Bir sürü programlama dili öğrenebilirsiniz, projelerle teknik yeterliliğinizi kanıtlayabilirsiniz. Fakat iş hayatında hard skiller kadar soft skiller de önemli ve bunu da yaptığınız ekip çalışmalarıyla geliştirebiliyorsunuz.

Deneyim

Herhangi bir yarışmaya katıldınız ve kendinizi 1 sene boyunca teknik ve sosyal anlamda geliştirdiniz. İşlerin nasıl yürütüldüğünü öğrendiniz. Hiç beklemediğiniz sorunlarla karşılaştınız ve farklı düşünmeyi öğrendiniz. Bunların hepsi aslında çok büyük bir deneyim. Yoldayken bunu göremeyebiliyorsunuz fakat yolun sonuna ulaştığınızda deneyimlerin sizi bambaşka bir kişiye dönüştürdüğünü farkedeceksiniz.

Network

Yarışmalara katılmanın en büyük avantajlarından birisi de sağladığı network. Hem bulunuduğunuz takımdaki kişilerle olan çevreniz, hem de yarışma sürecinde bir sürü yeni kişiyle tanışmanız çevrenizi büyütüyor.

İş / Staj İmkanları

Çoğu yarışmada yarışmayı düzenleyen kuruluşlar dereceye girenlere staj imkanı sunmakta. Ayrıca yarışmada kazandığınız deneyimlerle staj başvurusu yaptığınızda başvurunuzun kabul edilme olasılığı daha da yüksek oluyor.

Yarışmalara Nelerimi Verdim? Eksileri

Zaman

İHA takımında yarışmaya son 1-2 hafta kala sabahladığımız onlarca gün hatırlıyorum. Ayrıca herhangi bir rapor-video teslimi öncesi yetişmeme durumları çok fazla oluyordu ve o günlerde herkes çok yoğundu. Aynı senede birden fazla yarışmaya da katıldıysanız, tebrikler: artık bir zamansızdınız.

Takım işleri, katıldığınız yarışmalar bazen çok fazla zamanınızı alabiliyor. Ailenize, arkadaşlarınıza ve hatta kendinize bile zaman ayıramayabiliyorsunuz. Sanırım yarışmalardan çektiğim en büyük sıkıntı buydu. Derslerime vakit ayıramadığım için notlarım düştü. Aileme ve yakın arkadaşlarıma zaman ayıramadım. Uykusuz kalmak da en sık yaşanan sorunlardan bir tanesi.

Bu sebeple yarışmalara katıldığınızda zamanınızı çok iyi yönetmeniz ve bazı şeylerden ödün vermeniz gerekmekte. Bunun seviyesini yine sizin isteğiniz ve kararlılığınız belirliyor.

Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur ve herkes onu bilir, ama pek az kimse bu konuya kafa yorar. Çoğu kimse onu olduğu gibi benimser ve ona asla şaşırmaz. Bu büyük sır, zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Zamanın bu garip kısalığı ve uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.

Momo – Michael Ende

Stres ve Psikolojik Etkiler

Yine en önemli eksilerden birisi de stres ve psikolojik etkiler. Yarışmalarda bir takımla beraber çalıştığınız ve derece gibi zor bir hedef koyduğunuz zaman işler çok ciddiye biniyor. Zaman zaman işler istenildiği gibi gidemeyebiliyor, tartışmalar çıkabiliyor ve hatta takım içinde ayrılıklar yaşanabiliyor.

Ayrıca takımda bir birimi ya da tüm takımı yönetme sorumluluğu da aldıysanız bir çok kişinin emeği size emanet ediliyor ve bu emanete sahip çıkmanız gerekiyor. Bu sebeple işlere çok önem göstermeye ve hiçbir şeyi aksatmamaya çalışıyorsunuz. İş sürekli aklınızın bir kenarında duruyor.

4. sınıfta hem yarışmalar, hem bitirme projem, hem yarı zamanlı çalıştığım işim, hem de okul derken çok yoğun bir sene geçirdim. Yoğunluktan asla şikayetçi olmadım fakat sizi asıl yıpratan şey yoğunluk değil işin stresi ve yaşanan olumsuzluklar oluyor. Bu sizi daha güçlü bir insan yapıyor fakat bu yolda bir sürü şeyden de vazgeçebiliyorsunuz.

Sonuç

Bu kadar uzun bir yazı olmasını beklemiyordum hatta daha uzun yazmamak için kendimi zor tuttum diyebilirim 🙂 . Sonuç olarak yarışmaların sizlere çok büyük bir katkısı olacaktır fakat zaman yönetimini iyi yapmanız ve doğru kararlar vermeniz gerekiyor. Üniversite okuyan herkese en azından 1 kere herhangi bir yarışmaya katılmasını kesinlikle öneririm. İlk sene alacağınız tecrübeyle yarışmaların sizin için iyi bir şey olup olmadığına karar verir ve ona göre sonraki sene de katılabilirsiniz veya kendinize farklı bir yol çizebilirsiniz.

Unutmayın ki herkesin yolu farklıdır ve her yol sizi istediğiniz şeye ulaştırmaz. Kendinizi geliştirmekten, bir şeyler üretmekten asla vazgeçmeyin. Sonraki yazımda görüşmek dileğiyle, hoşçakalın!

1 thought on “3 Yılda 5 Yarışmaya Katılmak Bana Ne Kattı? Artıları ve Eksileri

  1. selamun aleykum abi izlerken bile gurur duydum iyi ki varsınız. Ben de suan 10. sınıf bir ogrenciyim okulumuz adına serbest gorev iha yarısmasına katılmayı planlıyoruz ama ucagımız icin senin yaptığın gibi bir arayüz tasarlamak istiyoruz lakin ben daha once bu konu hakkında hic tecrübem yok nerden ogrenebilirim nasıl ögrenebilirm bos bir zamanım var degerlendirmem lazım aynı zamanda yardımına muhtaçım umarım bu yorumu gorur ve bana yardım etmeye karar verirsin

FURKAN KESER için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir